30 Ocak 2009 Cuma

Tiyatro Sezonunu açtım (Nihayet !! )


En son ne zaman şehir tiyatrolarında bir oyuna gittiğimi ne yazık ki hatırlamıyorum .Herhalde bir iki sene olmuşturki bu benim için gerçekten bir ayıp. Her sene başında bir oyuna veya operaya gittikten sonra gaza gelip tabi ya eskisi gibi neden gitmiyoruz diye konuşup dururuz .Ama bu konuşmalar sene sonuna kadar ancak bir ya da bilemedin iki aktivite sonunda biter. Bu sene öyle olmaması için daha kararlıyım .En az bir aktivite ay içinde kesin yapılmalı ,yapılacak.Üşengeçlik yok !!
Bu senenin kendimce sezonunu dün akşam itibariyle açmış bulunuyorum .Gabriel Garcia Marquez'in Kırmızı Pazartesi adlı romanından uyarlanan Kırmızı Pazartesiye gittim.Tiyatroyu özlemişim ben .Oyuncuların tiyatro sesi ile konuşmalarını :)) .Oyuncular ve oyuna kattıkları yorum gerçektende başarılıydı. Tavsiye ederim.
Şimdi takip listeme Çilek Reçeli'nin önerdiği Maskeliler ile İstanbul Efendisini aldım .Bana uygun ilk fırsatta onları izlemek istiyorum .
Bu sene inşallah Şubat ayında sezonu kapamamak dileğiyle :))
Bu arada İstanbul'un Efendiside Kırmızı'dan geldi .Demin yazarken atladım çalışmalarımı her zaman tek başıma yapmıyorum tabiki de :))

23 Ocak 2009 Cuma

İf İstanbul yaklaşıyor !!


Bugün baktımda nihayet If İstanbul 2009 programı açıklanmış .Heheeyyy .Festivalin bilet ön satışları 1-3 Şubatta burada %10 indirimli olarak İstanbul için başlıyacak. Birde güzel haber var haftaiçi gündüz seyanslarına gidebilecekler için Genç Turkcell kampanyası hafta içi gündüz seyanslarında geçerli. Gerçi geçen seneki fiyata geliyor gibi ama olsun .Detaylı bilgiyi kendi sitesinden öğrenebilirsiniz.
Ön satışlara kadar bana da yapacak bir iş daha çıktı böylece.Zevkli bir iş. Filmlere çalışıp seyreceğim film listesini çıkarmak :))

22 Ocak 2009 Perşembe

Bahar mı geldi ne ??

Son birkaç gündür İstanbul'un havası dehşet güzel. Sanki bahar gelmiş gibi. Bende bu havaların ve son üç günün tadını güzel çıkardım doğrusu.Ne kadar zamandır yağmur çamur içim kararmıştı.
Öncelikli olarak iki gün boyunca güzel bir proje için manevi destek adına İstanbul'un mekanlarında dolandık durduk .Four Seasons Bosphorus'tan City'se ,Çiyadan Ara Kafeye birçok mekanda keyifli dakikalar geçirdim .
Özellikle burayı çok sevdim. Ne kadar güzel bir mekan ne kadar güzel programlar. Sırası geldiğinde mutlaka burada bir programa katılmalıyım :))


Ama içlerinden en keyiflisi bugündü. Annemle felekten bir gün çaldık .Boğazın temiz havasını içimize çektik. İlk önce Ortaköyde bir kahvaltı ,arkasından Salvador Dali sergisi ,çıktıktan sonra Emirgandan Yeniköy'e kadar güzel bir yürüyüş arkasından çıtır çıtır istavritler ve son olarak İstinye iskelede çay lokma keyfi . Temiz güneşli bu bahar havası o kadar iyi geldiki bana ..
Salvador Dali sergisinden Ressamın eserleri yakından ve sakince görmek etkiliyiciydi. Hayatına ,yaratıcılığına yakından sahit olmak. Zaten İstanbul dönüşüme yetişmeyecek diye ödüm kopmuştu .Geldiğimden beridirde ha bugün ha yarın derken iyice son dakikaya bırakmıştım. (Allahtan sergi tarihinin uzatıldığı haberiyle tarihin farkına varıp kaçırmadım )
Dali'nin karısına olan tutkusu da en az eserleri kadar beni etkiledi. Bir insanın imzasında bile kendini andıracak kadar sevilmesi nasıl birşeydir acaba ?? Bilinmedik bir sevgi :))

Veee deminde değiğim gibi İstinye İskele çay bahçesi günün son durağı . Ne kadar uzun zaman olmuş deniz dibindeki masalarda oturup çay ile keyif yapmayalı çok iyi geldi çok.
Günün sonunda masadan kalarken birkez daha dedim ki bahar artık gelsin .Biliyorum yakın zamanda havalar illaki bozacak daha bahara çok var ama ben yinede dedim napıyım :))

17 Ocak 2009 Cumartesi

Viva Brazil !!

Bu aralar Brezilya ve Portekiz müziklerine takmış bulunmaktayım .Portekizcenin tınısı kulağıma o kadar hoş ve şiirsel geliyorki sabahları burada portekizce şarkılar çaldığında radyonun sesini biraz daha açıyorum ..
İşte birkaç tavsiye. Tavsiyeler sağlam yerden brezilyalı bir arkadaşımdan .Bilmem kaçıncı kez yazışmamız ve msnde hatılatmamdan sonra nihayet Brezilyanın en favori müzisyenlerinden birkaç ismi bana gönderdi .Bana da sadece albümleri bulup keyifle dinlemek kaldı : ))




Maria Bethania .Kendi albümlerinin güzelliği dışında Omara Portuondo ile yaptıkları son çalışma da çok hoşuma gitti .




Seu Jorge ve Ana Carolina.Seu Jorge'nin canlı konser kayıtlarında Carolina performansına bayılıyorum.



Gal Costa .Sesi çok hoşuma gitti. Bu kadar albümü olan birini daha önceden bilmemiş olmak benim için büyük bir kayıp .Açığı bir an önce kapatmam lazım .

13 Ocak 2009 Salı

And The Golden Globe goes to..

Dün gece Golden Globe ödüllerini seyrettikten sonra zaten kabarık olan seyredilecek filmler listeme bu filmleride eklemiş bulunuyorum .İnternettede araştırma yaptıktan sonra iyice meraklandığımdan ön safları bu filmler alıcak gibi gözüküyor. Evdekilerde bekliyiversin canım ..
Brugge (Ben Flamancasını yazmaya alıştım :)) ,kanallar Ralph Fiennes'in sesi mutlaka izlemeliyim. Daha öncedende aklımdaydı Colin Farrell ödülü kapınca iyice merak ettim.

4 tane Altın küreyi götürdü. Bombay,müzikler ve Hindistan .Görsellik adına daha başta insan ne isterki ..

Trailerinda bile Sally Hawkins'in performansı hoşuma gitti.Happy go lucky keyifli bir film gibi gözüküyor..



Vee Vicky Cristina Barcelona ,Hem Woody Allen filmi hem de Barcelonada geçiyor .Seyretmek için yeterli ..

11 Ocak 2009 Pazar

Bu hafta..


Günler hızla geçiyor .Eskiden çalıştığım için hiç birşeye vaktimin kalmadığını ve günlerin nasıl geçtiğini anlamadığımı sanırdım .Hangi durumda olsakda çok küçük farklılıklara rağmen takvimin ilerlemesini engelliyemiyor insan..
İşte bir hafta daha bitti .Yarın yeniden pazartesi ...
Ben bu hafta ;
Tekrardan cvmi düzenleyip kariyer sitelerinde kendime uygun iş bulmak için kaybolmaya başladım .
Soğuktan ve yağmurdan birkez daha nefret ettiğimi hatırlayıp ne olur bahar gelsin dedim .
Alışveriş merkezlerinde indirimden birşeyler çıkartırmıyım diye dolandım durdum .
İstanbul'un bunaltan trafiğiyle tekrardan haşır neşir olmaya başladım
Amsterdamdaki dostlarımdan tebessüm ettiren haberler aldım
Cnbc-e'deki 1 yönetmen4 film kuşağında yayınlacak olan Nuri Bilge Ceylan 'ın Koza ve Kasabasıyla onun seyretmediğim filmlerini tamamlamak adına seriye başladım
Asmalımescit klasiklerimden Sokakta bira -tuzlu fıstık ,Asmalı Cavitte Rakı -meze eşliğinde özlediğim gülümseten hoş sohbetlerime kavuştum.
İşte böyle ...


4 Ocak 2009 Pazar

2009 Ajandam

Her yeni yılın ilk haftası gibi bu yılda aynı şekilde yaptığım, her şeyi yeni ajandama kaydetmekte pek bir hevesliyim .Öyleki senenin başlarında yapılan her aktivite,seyredilen her film ,akla gelen bir sürü şey bu ajandalara kaydedilirken her sene sonunda tembelleşip yazmayı bırakıyorum .Ama işin en eğlenceli kısmı sene sonunda şu kadar film seyretmişim ,şunları okuyup, tayfalarla şu kadar görüştüğümün icmalı olsa gerek .Yok yok daha önceki senelerinkine bakmakta eğlenceli.

Normal iş-güç yapılacaklar ajandasının dışında ben sosyal aktivite ajandası da tutuyorum .
Bazı arkadaşlarım bundan bahsettiğimde bana garip bir şekilde bakabilirler ama olsun bu bana mutluluk veriyor.

Bu seneki ajandamı da doldurmaya başladım tabii ki hemde parfüm şisesi formatında bavullumda rahatça getirdiğim mini Martini Biancolar eşliğinde ..

Martini Bianco değince aklıma seneler öncesinden eski iş tayfamla sık sık yaptığımız bir anektod geldi :)) .Eğer onlar şu anda okuyorsa (umarım okuyorlardır yoksa !! ) ben bu soğuk kış gününde pekte Martini içmekten haz almadım duyrulur .Soğukta kesin daha sıcak birşeyler içmeli ....