22 Nisan 2010 Perşembe

Sharon Jones & The Dap -Kings


Her ne kadar C.tesi çalışacak olsada bu bünye, tatili hatırlatacak güzel bir albüm bence .Olsaydı da yarın yolda dinleseydik keşke ...

Sharon Jones&The Dap-Kings -I Learned The Hard Way

21 Nisan 2010 Çarşamba

Festivalin Ardından 2010...

Geçtiğimiz cumartesi itibariyle bu senenin festival programınıda bitirmiş bulunuyorum .

İşte bu seneki filmler ile ilgili kısa notlar,

Blood Simple,Coen Kardeşlerin ilk filmi. Her ne kadar bir ara uzun sekanslar (IKSV'deki arkadaşın söylemiyle diyecek olursak ) e hadi ama dedirtsede işin özünde iyi bir filmdi. Tipik Coen Brothers filmi yani.



It Might Get Loud, Her sene listeme müzikle ilgili bir film ekleme geleneği bu sene de bozulmadı. The Edge ile Jimmy Page'i görünce hemen listeye eklenen belgesel kesinlikle doğu bir kararmış. Gitar ustalarının kendi hayatlarıyla birlikte müziklerini dinlemek filmin sonunda kocaman bir gülümseyle çıkmama sebeb oldu. Bir de belgeseldeki U2 konser görüntüleri nasıl gaza getirdi. Gel 6 Eylül gel gel ...

Five Fingers, İstanbul'da gerçekleştirilen ilk uluslarası yapım olan Five Fingers ,1950li yıllarda İstanbul ve Ankara görüntüleri ile çıktı karşımıza. Film en keyifli yanı ise bu zamana kadar izlediklerimizin aksine, bizi kötülemeyen hatta bazı anektodlarda gerçeği yansıtan tarafsız bir film olmasıydı.


Gittiğimiz diğer üç film için malesef iyi birşeyler diyemiyeceğim . Özellikle seçilen senenin Türk filmi 7 Avlu benim için tam anlamıyla bir fiyaskoydu .Filmin yönetmenininn film başlamadan "İzleyeceğiniz versiyon hatalıdır. Yenilenmiş halini ne yazık ki festivale yetişteremedik" diye başlaması bile geleceklerin işareti olmalıydı. Güzelim Antakya'nın evleri bile bence filmi kurtaramadı.
Diğer iki film ise dönem filmi niteleğinde Army of Crime ve The Time That Remains .
Merak edenler inceleyebilirler .Zevkler ve renkler meselesi ,birde seyredilen zamandaki ruh hali değil mi ....
Bu arada bu senenin en üzücü haberi Emek Sineması'nın yıkılması olayı. Geçen senenin sloganı olan bazı şeylerin kalıcı olduğunu bilmek güzelin ardından bu haberi duymak gerçekten çok üzücü. İstanbul Film Festivali deyince Emek Sineması en önemli sembollerden biridir bence.
Destek olmak isteyenler lütfen Emek Sinemasını Yaşatalım sitesine ...


8 Nisan 2010 Perşembe

Nihayet Lale ve Curtis Stigers..

İşin Anadolu yakasında olmasından ve havaların bir türlü baharı getirmemesinden dolayı İstiklal Caddesi uzun bir süredir tarafımdan ihmal edilmekteydi. Ta ki sevgili hobilerine bir yenisini ekleyene kadar .Bu durum İstiklalde zaman geçirmeyi seven bana ilaç gibi geldi doğrusu. Zaten malum İstanbul Film Festivali de başladı .Taksimde takılma süremiz bu aralar artacak dolayısıyla ..

Geçenlerde böyle bir cumartesi günü nihayet Lale Plağın içinde bulduk kendimizi .Nihayet diyorum çünkü uzun zamandır aklımdaydı Lale. Büyük müzik marketlerin ruhsuz elemanlarından sıkılan benim için burası harikalar diyarı gibi geldi .Bilenler bilir Lale Plağın caz arşiv hatırı sayılır derecede iyidir.





Curtis Stigers Lale Plak sayesinde keşfedildi .Listemizde olan albümleri sorarken sahibi bu albümü önerince hemen attık sepete(Tabi bir iki örnek dinledikten sonra ).Ben Lost In Dreams'e bayıldım.



Ses tonu Kurt Elling tadında hem vokal yapıp hem de saksafon çalan Curtis Stigers'ı mümkünse bu sene İstanbul Cazda dinlemek istiyorum. Sevgili IKSV yetkililerine duyrulur ..