13 Temmuz 2011 Çarşamba

İtalya Gezi Notları 3.Gün Napoli



Roma'dan Napoli'ye trenle sabahtan yola çıktık. Daha önce okuduğumuz yazılardan açıkçası biraz tedirginliğim vardı Napoli hakkında. Ama İstanbul'da yaşayan biri olarak Napoli'de neymiş ana fikriyle biraz daha sakinleşmiştim. Zaten Napoli ile beklentimiz Pompei'yi görmek ve güzel pizzalarından yemekti.




Napoli Garibaldi İstasyonundan yürüyerek neredeyse 5 dk mesafede olan otelimize giderken bile gördüklerimiz ağzımızın açık kalmasına yeterli oldu.


Otelden sonra ilk durak Pompei. Pompei'ye Garibaldi'den kalkan Circumvesuviana treniyle gidiliyor. Yaklaşık 20 dk.da bir tren mevcut. Pompei, Scavi Villa Misteri durağında indikten sonrada 5 dk. uzaklıkta sizi karşılıyor. Eğer zamanınız varsa ve görmekte istiyorsanız yine buradan Vezüv Yanardağına giden turistik otobüslerde mevcut.



Napoli sokakları tam anlamıyla çöp dağları ile dolu. İnanılmaz.Şehir uzun zamandır bu konu hakkında alarm veriyor. İtalya'da olduğumumz süre içinde hemen hemen Napoli'nin çöp sorunuyla ilgili haberler vardı.





Napoli'nin tabiki en meşhur yiyeceği Pizza. Gitmeden önce Hem Vedat Milor'un İtalya kitabından hem de buradan bulduğum bütün pizzacılar Via Tribunali'de. Ama bingo pazar günü olmasından dolayı buradaki bütün dükkanlar kapalı.Açık olanlar da 15.00-19.00 arası siesta'da. O yüzden Napoli yeme içme maceramız otelimiz yakınlarındaki ilk bulduğumuz kantine benzer bir mekanda sonlanıyor. Yan masada da sanki Baba filminden çıkmış Pazar ayininden dönen bir aile eşliğinde hem de.

Pazar haricinde bir gün giderseniz işte uğramanız gereken tescilli pizzacılar.

Di Matteo
I Decumani
Pizzeria Del Presidente


Napoli'de diğer  ünlü olanlar ise Baba,Sfogliatelle ve Limoncello likörü.. Tatlılar konusunda da malesef her yer kapalı olduğundan Garibaldi Terminal kafelerinde deneme yapabildik. Bu tatlıları eminim daha iyi yapanlar vardır.

Aslında Napoli'nin sokakları tam fotoğraflık. Ama ortama gidince insan ister istemez biraz geriliyor rahat rahat gördüğü kareleri belgeleyemiyor. Tamam başımıza birşey tabiki gelmedi ama yolda park etmiş arabaların yarısında  hiç görmediğimiz direksiyon kilitlerini ve magnetlerinde bile hırsızlıklarını kabul etmiş olmalarını görmek gerilmek için yeterli bir sebep bence.

Napoli tabiki de Capri Adası,Pompei ve Amalfi kıyılarına yakınlığı sebebiyle görülesi bir yer haline geliyor.
Biz bir daha gitmek istermiyiz peki hiç sanmıyorum :))

Son bir bilgi de Garibaldi Terminalinden havaalanına ulşamak ile ilgili.Alibus adındaki otobüsler şehire çok yakın olan havaalanına 20dk'de bir sizi ulaştırıyor.

11 Temmuz 2011 Pazartesi

İtalya Gezi Notları 2.Gün Roma (Ritüeller)

Hani Roma'ya bir kereden fazla gittik ya artık bizim de Roma ile ilgili ritüellerimiz var. İşte bunlar ..
San Pietro Meydanı -Papa'yı ziyaret


Geçen sefer Vatikan müzelerini gezmiş, diğer kısma yorgunluktan dolayı geçememiştik. Bu sefer kahvaltıdan sonra ilk iş oraya gitmek oldu. Ama sabahın onunda bile buradaki devasa kuyruğu görünce meydana bir merhaba diyip Roma'nın en sevdiğimiz diğer meydanlarına dönmek zorunda kaldık.

Piazza Navona-Roma'nın en sevdiğimiz meydanı

Hem gündüz, hem gece burada olmayı seviyoruz. Bernini'nin çeşmesi hayranlık verici.

Tazza D'oro-Mmmmm kahvemi demiştik.
Tazzo D'oro Roma'nın en eski kahve mekanlarından. Gerçi her yerde içtiğimiz kahveler muhteşem ama burası da artık Roma'nın klasiklerinden. Pantheon'un çok yakınında.

Cul de Sac-Bizim 1 numaralı favorimiz.


Bu seferki gelen menüyü görmeliydiniz. Ömrümde bu kadar fazla çeşit şarabı ben  hiç bir yerde görmedim. Gerçi biz yine dayanamayıp geçen seneki seçimimizi yaptık. Şiddetle tavsiye edilir.

Campo de Fiori-Rengarenk..

Tamam biraz turistik olmaya başlamış olabilir ama yine o renklerin içinde olmak orada dolaştıktan sonrada Obika'da güzel bir latte içmek adetten oldu artık.

6 Temmuz 2011 Çarşamba

İtalya Gezi Notları 1. Gün Roma ( İlk göz ağrısı )


Roma bizim sevgiliyle beraber gittiğimiz yurtdışındaki ilk şehrimiz,Ayhan abi'nin dediği gibi evimiz :)).O yüzden bu uzun İtalya tatilimizde de ilk günü ona ayırmak istedik. Şöyle hiç yeni bir şeyler keşfetmeden dolaşmak, keyif yapmak istedik.
Daha öncekinden tek farkı kaldığımız otelin şehrin merkezi Termini istasyonuna yürünecek mesafede olmasıydı.Böylece yapılacak keyif sayısı daha da uzun olacaktı.


Blu-express'in uçuş seferleriyle ilgili bize yaptığı sürprizin güzel tarafıyla (ki  diğer tarafıyla halen uğraşıyoruz) 2 gece 1 gün planlanan Roma bölümüne bir akşam üstüyü daha ekledik.

İtalya seyahatimizin otel araştırmasını yaparken bakılacak sitelere yeni birini daha ekledim bu arada. Nozio sayesinde yüksek sezonda Termini'nin çevresindeki leş otellere vereceğimiz paraya çok sevimli bir otel bulduk. Geçen sene gittiğimiz Da Vincenzo'ya otelimizin yakın olmasıda süper oldu. İtalya seyahatinin Roma bölümü geçen sefer yapılanların tekrarı gibi oldu. Roma ritüellerimiz bir sonraki yazıda..