30 Aralık 2009 Çarşamba

2009'u Bitirirken


2009’u da bitirdik işte. Bu seneki kısacık hedef listem bilgisayarım sene ortasında çökmesi itibariyle ortadan yok olmuştu. Gerçi öyle çok detaylı bir liste değildi .Ana kalem olan iş bulma olayını gerçekleştiremeyince diğer maddeleri gerçekleştirmeye pek fırsat olmadı doğrusu.

Ama ajandama aldığım notlara ve yaptıklarıma bakıyorumda senelerdir yapmadığım ,kafamı dağıtan şeylerle vakit geçirmeye bu sene yeniden başladım .En azından çaba gösterdim. Hatta bu senenin hedef listesine eklenecek olan Master yapma olayının ilk adımlarını attım .Sınavlara girdim .İlk sınavlarda durum istediğim gibi değil ama olacak kararlıyım .

Bu sene en çok duyduğum herhalde 'Daha iş bulamadın mı? 'Arkasından da 'Çokta aramıyosun o zaman 'gibi saçma sapan anektodlardı. Ya hangi insan o kadar okuyup ,arkasından bir fiil 8 sene çalıştıktan sonra evde takılmak ister ve insanlar benimki gibi belirsiz bir durumu nasıl özenirler ?Aklım almadı doğrusu. Neyseki sevdiklerim negatif düşündüğüm sıralarda yanımdalar ve bana moral vermeye devam ediyorlar .2010’dan beklediğim en büyük istek bu herhalde .Zaten diğer istediğim ikinci büyük istek yeni yıla girmeden gerçekleşti ,hayatıma yerleşti :))

Müzik konusunda vakit bol olunca coştumda coştum .Başta Brezilya müziği olmak üzere bir sürü yeni müziysen keşfettim. Zamanımın büyük bir kısmını internette o site senin bu site benim gezdim. Arşive alınacak kabarık bir liste beni bekliyor 2010 ‘da .

Müzik keşfinde olan istekliliğim kitap okuma konusunda olmadı malesef .Okuduğum kitap sayısını söylemiyeceğim utanıyorum şimdi.Evdeki kitaplar bitmeden kitap almama konusunda cezalandırdım kendimi .

Film izleme konusunda koyduğum hedefi tutturdum ama. Daha fazla seyredebilirdim ama seneyi 96 filmle kapattım fena değil .Bu seneyi sayıyı daha da yükselteceğim.

Kilo verme ,spor olayı bir ara aldığım gazla iyi gitti .Sonra rota güzel yemekler,şaraplar ile tersine döndü. Verilen kilolar geri alındı .Klasik dişi söylemleriyle fazla kilom var efenim. 2 kilo kadar :)) .Yine 50’ye fiksleyemedik iyimi

Gezme tozma olaylarına gelince ,geleneksel yazlık ,seneler gitmek isteniler listesindeki Bozcaada ,bol bol yeme içmeli arkadaş toplantıları bu sene de oldular hayatımda .Daha çokları yeni işle gelecekler inşallah bana doğru .

İşte öyle ya da böyle bir şekilde geçti bu 2009. Daha düzenli ve önümü görebileceğim ve rahat bir şekilde hareket edebileceğim bir 2010 istiyorum ben. Her anın değerini bileyim ,güzel huzurlu bir işim olsun ,çevremdeki herkesle sağlıklı ve mutlu bir 2010 geçireyim.

Herkesin dilekleri de bu yıl gerçekleşir umarım .

Mutlu Yıllar

17 Aralık 2009 Perşembe

Corinne Bailey Rae'den Yeni Albüm


Dönüp dönüp bıkmadan dilediğim başucu albümlerim arasında Corinne Bailey Rae'nin ilk albümüde var. Breathless'ı kaç kere dinlediğimi hatırlamıyorum mesela. Nihayet yeni albüm çok yakında yayınlanıyor.Buradan takip edilebilir.

24 Kasım 2009 Salı

Marx'ın Dönüşü -Genco Erkal


Tiyatro sezonunu geçen hafta Enka Kültür Kış Etkinlikleri kapsamında Dostlar Tiyatrosu'nun Marx'ın Dönüşüyle açtık .Tıpkı geçen seneki gibi açtık dedim ama umarım geçen seneki gibi tek oyunla bitmez bu açılış:)). Özellikle tiyatro konusundaki bu tembelliğimi anlayamıyorum. İzlemeyi sevmeme rağmen .


Oyuna gelince Genco Erkal adeta performansını konuşturdu .Bir ara Marx'ı oynadığını değilde kendini anlattığını düşündüm. Marx'ın politik kimliği dışında insani özelliklerini ,ailesini ,duygularını çok iyi bir şekilde izleyiciğe aktardığını düşünüyorum .Genco Erkal gibi bir ustanın performansı mutlaka izlenmeli ..

19 Kasım 2009 Perşembe

Kısa Kısacık Haberler ..

Son günler süprizler ,koşuşturmacalarla geçip gidiyor. Kasım ayının yarısından çoğunu bitirirken olup bitenler hakkında kısa bir özet...

Hayat gerçekten bazen beklenmedik süprizler çıkarabiliyor insanın karşısına . Bu sefer tarafımdam da istenen oldu nihayet.Halen duruma inanamadığım anlar oluyor .Bu sefer nazar değmesin diye akışına bıraktım bakalım ama kafamda kurguladığım gibi başladı umarım böylede gider.Şimdilik keyifli diyelimm..

Üniversite tayfamdan arkadaşlarımın birinin minicik sevimlimi sevimli bir kızları oldu. Herhalde uzun zamandır gördüğüm en küçük melek kendisi idi . Daha kırkı bile çıkmamıştı yani. Malum alışkanlık olmadığından, kucağımda uyku yastığında ,başını bileğime dayamış uyurken bütün gece hayranlıkla seyrettim kendisini duygulanarak...

Uzun zaman sonra tam tamına 15 yıl sonra bu pazar geçtim sıranın başına Aleste zamanla yarıştım .Stressiz böyle bir sınava girmek ne kadar güzelmiş. Bir iki taktik hatası dışında birincisini atlattık gibi.Şimdi sıra bu pazar ki KPDS'de . İkisindende lazım olan puanları alsam aradan çıksa, hazırda bulunsa çok iyi olacak .Bakalım..

İş güç durumu halen yalan. Etrafta benim gibi deneyimli işsiz hikayelerini duydukça irkiliyorum. Son çeyrekte sıkıntıyla geçen bu zamanın bir an önce dolmasını bekliyorum. Yapılacaklar,alınacaklar listesindeki maddeler çoğaldıkça çoğaldı .Günü bekliyorum .

Mp3 arşivine bir sürü yeni albüm kattım bu arada. Detaylı incelemeler yapıldıktan sonra içlerinden tavsiyeler çıkacaktır kesin eminim .Çok detaya inmeden söylemek gerekirse burada yazdığım Putumayo serilerinin istenirse bizimki gibi kötü seçimler ile değil iyi örneklerle de yapılabileceğinin göstergesi olan Acoustic Brazil bu aralar favorim.

İşte böyle...

12 Kasım 2009 Perşembe

İdefix Sanal Kitap Fuarı


Her ne kadar bana bu seneki okumayamadığım kitap sayısını hatırlatsada, her sene beklediğim İdefix Sanal Kitap Fuarı bugünden itibaren başlamış bulunmakta. Son gün 22 Aralık .O zamana kadar bolca tık tık !!

4 Kasım 2009 Çarşamba

Şimdi Zamanı

Malum bu hafta kış kendini tamamen ben geldim diye gösterdi. Böyle havalarda Tori Amos dinlemek iyi gider değil mi?

İşte Tori'den yeni albüm çook yakında ...

27 Ekim 2009 Salı

José James@Babylon

Geçen Cuma spontene bir şekilde gelişen bir etkinlikle hem Akbank Caz Festivali'nin ucundan yakalamış, hem de bu senenin Babylon kış sezonunu açmış olduk .Program açıklandığı zamanlarda çok detaylı inceleme fırsatım olmadığından José James adının altında hip hop, soul ve cazı başarılı bir şekilde harmanlayan yazısını okuyunca es geçmiştim. Ama konsere gitmeden önce burada dinlediğim Blackeyed Susan adlı parçayla bir şans verilebilir dedim kendi kendime.
José James'in aslında farklı bir sesi var .Canlı performansındaki vokalleri de başarıylı ama hip hop olayını biraz uzatmaya başladığında benim dikkatim dağıldı pek konsantre olamadım .Ama yine de uzun zaman aradan sonra canlı bir performans dinlemek ruhuma iyi geldi .
İlerideki çalışmaları yinede tarafımdan incelenecek..

26 Ekim 2009 Pazartesi

Durun bi kafamı toparlamam lazım ..



Öncelikle derin bir nefes almak istiyorum .Neredeyse iki aydır karmaşık ordan buraya merkezide ben olmadığım bir koşusturma sona erdi çünkü .(Umarım !!) Uzun süre yalnız yaşadıktan sonra aile fertlerinin aldığı kararla 19 yaşında nur topu gibi bir oğlum oldu da :)) .Evimin yeni misafiriyle küçük kuzenimle bugün itibariyle beraber takılmaya başlıyacağız.Hayırlısı bakalım .
Neyseki geçtiğimiz hafta güzel ve sosyal geçen bir hafta sonucunu bu yeniliğe biraz daha yumuşamış olarak geçiyorum.

Gelelim haftanın sosyalliklerine malum Ekim ayı benim için İstanbul’a kışın geldiğini hatırlatan iki olayı içeriyor. Film Ekimi ve Akbank Caz Festivali . Bu yıl ikisinede ucundan da olsa katılabildim .




Bu seneki Film Ekiminin programı bence çok güzeldi .Bir çok filmi nasılsa vizyona gelir diye eledikten sonra üç filme gitmeye karar verdim. Bunlar Soderbergh’in Che’leri ve Theo Angelepous’un Dust of Time ‘ı idi .

Che 1ve Che 2 ‘de Benicio Del Toro’nun performansı iyiydi. Birinci bölümü açıkçası daha çok beğendim .Gerçi iki filmi üst üste seyretmek gibi bir hatada bulundum .İki film arasındaki ara çok kısa olduğundan ikinci bölümün başlarında konsantere olamadım filme.Sonunda toparladım allahtan .Ama açıkcası Che ile ilgili filmlerden ben Motorsiklet Günlüklerini daha bir sevmiştim .

Angelepous’un Ağlayan Çayırla başlıyan üçlemesinin ikinci filmi Zamanın Tozuna gelince bana filmden çok bir tiyatro sahnesini izliyormuş hissini verdi. Eğer seyretmeyi düşünüyorsanız ilk filmi atlamamakta fayda var.

Akbank Caz Festivali Jose James Performansıyla ilgili kısa yorumlar yarına .Dediğim gibi kafayı bir toparlamam lazım :))

Bu arada efenim fotoğraftaki gelin buketi taramındam, hilesiz bir şekilde, geçen hafta gittiğimiz düğünde, onca genç hemcinslerim arasından kapılmıştır.

13 Ekim 2009 Salı

Evde Çocuk Olanlara

Çocuklara film izlemeyi sevdirmeye bir an önce başlamak istiyorsanız işte size bir fırsat. 7.Uluslararası İstanbul Çocuk filmleri festivali . 6 Kasım'da başlıyor. Filmleri 3,6,8,10 ve 12 yaş üzeri diye kategorilendirmişler.Biletlerin satışı daha başlamamış ama program burada .Güzel şeyler çıkabilir bence ..

8 Ekim 2009 Perşembe

...

Bu sıralar müzik postları ard arda geldi biliyorum .Ama öyle bir haldeyim ki biraz düzenim altüst oldu.Ev curcuna ,kafa curcuna.Pek birşey yapamıyorum. Kafa dağıtmaca ancak böyle yeni birilerini bulunca oluyor benim için.Tez vakitte düzen kurulmaca..
İşte bu aralar gözüme, kulağıma takılanlar ..





7 Ekim 2009 Çarşamba

Pink Martini 'den yeni albüm

Pink Martini'nin yeni albümü Splendor In The Grass ay sonunda çıkıyor.Merakla bekliyorum .

Eğer canlı performanslarını şimdiye kadar izlemediyseniz Avrupa Turnesi kapsamında Kasım ayının sonunda İstanbul'da...

Grubun canlı performaslarını iki sene önce dinleme fırsatım olmuştu.Konser sonunda bütün elemanlar bir yana China Forbes 'in yorumlarına ve sahnedeki hareketlerini hayranlıkla seyretmiştim.Kendisinin solo albümü de varmış bu arada .Söyle biraz baktımda hani dinlenmecek gibi değil ama çok farklı değil diğerlerinden. Pink Martini'deki yorumlarını tercih ederim .Kızımızı orada daha bi severek izliyoruz:))

Konserle ilgili bilgiler için buraya ve buraya

5 Ekim 2009 Pazartesi

1001 series...


1001 seriesde filmlerden sonra kitaplarında olduğu biliyordum ama albümler ile ilgili bir kitabı çıkartıklarını bilmiyordum. Bakalım albümlerde benim skor kaç çıkacak !! .Sitesini incelediğimde yakında çıkacak olan iki kitap daha takip edilebilir nitelikte benim gibiler için 1001 Wines ve 1001 Foods You Must Try Before You Die ..


Merak edenler buraya !!

1 Ekim 2009 Perşembe

Komşudan favori albümlerim


Yazlığa her gidişimde Midilliyi seyretmemden midir ,bizim radyolardan daha iyi vericileri olması sayesinde her köşeden komşunun fırlamasından mıdır playlistimde genellikle oralardan müzikler oluyor.
Hele dönüş yolunda çamlıktan geçerken mutkala Yunan muziği dinlemek adetten oldu.
İşte bunlarda en favori albümlerim .Dinlerken Midilli'de ya da Yunan adalarından birinde olduğumu hayal ettiriyorlar bana. Bu sene olmadı seneye oralara bir kaçamak imkanı çıkar inşallah ..

28 Eylül 2009 Pazartesi

Festival Mevsimi Ekim Geliyor ...

Mevsimin dönmesi dışında Ekim ayının güzel şeyleri Film Ekimi ve Akbank Caz Festivali ..

Proglamlar açıklandı bakmak lazım .Kendi programını hazırlamak lazım ..


25 Eylül 2009 Cuma

Kapadım geldim


Bugün itibariyle Ayvalık yazlık 2009 sezonunu kapamış bulunuyorum. Hiç Eylül sonu oralara gitmediğimden oralar daha sakin olur nasılsa diye kafamda birkaç yeni şey yapmak vardı. Hani vakitte varya ama nerde .Daha önce annemlerin burda bayramlar daha bayram gibi oluyor söylemlerine kulak asmalıymışım .Zira bendeniz neredeyse bayramda neler yapılırı sadece telefonlaşmak olarak son bir kaç yıldır yaşadığımdan tam bir şoka uğradım orada. Bizim sitenin sakinleri sağolsunlar nerde o eski bayramların hakkını verdiler :)) .Bayram bitti bizim iadeyi ziyaretler bitmedi.Ama son gün artık gelen gelsin diye resti çekince ancak atabilik kendimizi annemle Ayvalığa oradan da Cunda'ya ...

Klasik Cunda ritüellerim tarafımdan yapıldı .O gün deniz o kadar durgundu ki sakızlı kahvenin hiç bitmesini istemedim. Masanın altındaki kediler bile keyfimi bozamadı. Gerçi artık alıştım malum sandelyenin altında usluca yatan bir kedi beni rahatsız etmiyor .Büyük gelişme büyük..



Ama bu sefer değirmene doğru çıkarken rotayı değiştirdik dar ve dik sokaklarda uzun uzun dolaştık.Elden geçmesi gereken o güzelim rum evlerine iç geçirdik aralarına bizim sonradan kondurduğumuz zevksizlik abidelerine de gerekli özlü sözleri söyledik.Yine birkaç güzel bakımlı ev keşfetmedik değil bu yeni rotada..


Ama en güzel görüntüler her halde her yerde karşımıza çıkan kırmızı kırmızı nar ağaçlarıydı .Eğer son gün bizim sitedeki ağaçtan koparıp yemeseydim bir tane kesin aklımda kalacaklardı.

Yine bol oksijenli ,uykulu ve keyifli bir hafta geçirdim .Seneye yapılacaklar listesini birkez daha sesli bir şekilde üstünden geçerek dükkana döndüm :))


16 Eylül 2009 Çarşamba

1sn....



Ben bir sezonu kapayıp geleyim :))

14 Eylül 2009 Pazartesi

Favorimlerimden yeni albümler

Malum haftasonu yağışlı olunca evde vakit geçirme olayı piklere vurdu. Bu sürede evde bir yandan arşivdekileri dinlerken ,uzun zamandır yenilerden fırsat kalmadığından, bir yandan da en favorilerimle ilgili biraz araştırma yapmaya başladım .

Ve benim için oldukça hoş bir sonuç çıktı.Önümüzdeki 1,5 ay içinde çıkıcak dört tane albüm.
Albümlerdeki parçalar ile ilgili çok fazla detay yok birer single dışında .Merakla bekliyorum.

Sting-If on a Winter's Night

Sting benim bir numaram.Ne yapsa nasıl söylese kabulumdür. Son albümün EPK'sını izlediğimde kendimi İngiliz şatolarında dolanıyormuş gibi hissettim. Biraz masalsı bir albüm olacak gibi ..


Ve diğerleri Michael Buble,Bebel Gilberto ve Jamie Cullum .Üçünü de dinlerken büyük bir keyif alıyorum.Hele Jamie Cullum ,ne zamandır en çok onun yeni albümünün çıkmasını bekliyordum açıkçası.

Sting ve Jamie Cullum'u İstanbul Jazz Festivalinde canlı dinleme fırsatım olmuştu. Darısı Michael Buble ve Bebel Gilberto'nun başına...

10 Eylül 2009 Perşembe

İstanbul'u Tributeler Saracak!!



Birkaç gündür nette gezinirken dikkatimi çekti .Her gün yeni bir Tribute grubun konser ilanı çıkıyor. Bir sürü mekan yarışırcasına sevdiğimiz grupların Tribute gruplarını "en iyi" olarak ilan ediyorlar. Hadi Fredy Mercury'si ölmüş bir Quenn'in ya da her ne kadar birleşmeleri istesekte artık sadece Live8 gibi özel bir organizasyonda izleyebildiğimiz Pink Floyd'un Tribute gruplarının kurulmuş olmasını belki anlayabilirim ama halen bangır bangır müzik yapan gruplarınkileri biraz garibime gidiyor.


Ya da Viva la Vida'yı Chris Martin'in sesi ile Cold Play'den , No Surprises'i Thom Yorke'lu Radiohead'den canlı dinlemek varken kim yerine bu tributeler'i tercih etmek isterki .Orjinallerini getirmek zor ,Tributelerle idare edin zihniyetine sinir olmamak içten değil ..


Olsun biz yine de en azından iyi cover dinlemek isteriz belki gidebiliriz derseniz buraya .Bütün detaylar mevcut ..

9 Eylül 2009 Çarşamba

Eylül geldi ama kış gelmesin daha


Yağmurlar başladı .Demin pazarda mandalinaları ,brokolileri görünce ufaktan bir irkildim. Yaz bitiyor. Yaz bitti demek istemiyorum evet..
İncik boncuk eritme operasyonu kısa bir süre ara vermek üzere bitirildi. İlk partinin çok güzel fotolarını kanki çekti sağolsun .Fotoğraflar güzel olunca bana gaz geldi bir parti daha yaptım .Bu sefer ben fotoğraflıyım dedim yok onun gibi olmadı :)) .Şu anda yeni sezon takı standlarının önünde pür dikkat vakit geçiriyorum .Nasıl yapmış,ne kullanmışlar diye ..
GoJane'den gelen ayakkabım yalan oldu. Aslında kalite olayı beklediğimden iyi çıktı ama Amerikalıların kalıplarını hesap etmediğimden dolayı yarım numara büyük geldi .Bir de topuk ölçüsüne bakmadığımdan biraz yüksek (12 cm kadarcık :)) ) .Şimdi tek umudum cengavir bir ayakkabıcının taban vs. hallederiz abla demesi...Aaa birde ayakkabıları alış ile ilgili müthiş bir hikayemiz varki ömür boyu unutmayız herhalde. Onu da kanki yazdı merak edenler tık !
Son olarakta seneye durumum ne olur bilemem ama( iş yoğunluğum ya da işin yerine bağlı ) şu anki boş durumlardan dolayı master yapmaya karar verdim .Başladım Ales ve Kpds çalışmaya.Hayatıma tekrardan Venn şeması,Menelaüs teoremi gibi terimleri sokmak ne kadar hayırlı bilemiyorum tabi.E aradan tonlarca sene geçince beynimin bir köşesinde olan varlıklarını unutmuşum.Ama pek bir eğleniyorum .Nasılsa büyük bir stress değil ya da mecbur olduğumdan çalışmıyorum ya. Ne olur ne olmaz bilinmez ama bu boşlukta şu sınavlar çıksın aradan dedim. bakalım göreceğiz :)) .
Haftaya sezonun son detoksunu yapmak için bir yazlık operasyonu yapacağım bir aksilik çıkmazsa .Hiç bu mevsimde gitmemiştim. Son olarak bir silkelenmeye ,kendimi kışa hazırlamak için şöyle bir dopinge ihtiyacım var..
Budur...

7 Eylül 2009 Pazartesi

Arşivlik..

Uzun zamandır aklımda aslında bu iki hatun ama bir türlü yazamadım .İki albümde bence arşive eklenmeli .Çok sevdimmm .


6 Eylül 2009 Pazar

Pazar Pazar


Pazar sabahı sıkıcı bir rüya ile uyanılırsa ne iyi gelir? Geçirip eşofmanları üste yürüyüş yapmak .Şöyle Kızkulesini alıp soluna ...
Bu arada düşündümde birden çocukluğu kızkulesi efsaneleri ile büyüyen ben daha hiç gitmemişim. İnsan yakınında olunca nasılsa giderim diye erteliyorda erteliyor..
Tez vakitte gidile..

1 Eylül 2009 Salı

Aldı Başını Gitti 1 yaşında :))


Geçen sene ilk yazdığım mesajla birlikte Amsterdam anılarım hem kalıcı bir hatıra olsun hem de orada yaşadıklarımı arkadaşlarım sıcağı sıcağına öğrensinler diye başlamıştım bu blog işine .Dönüşte devam edermiyim bilmeden.

Gittim geldim döndüğümde okuduğumda bloğumu yaşadığım keyifli anları kayıt altında tutmak hoşuma gitti devam ettim. Dün bir baktımki 1 sene geçmiş,yeni müzikler keşfetmiş,keyifli yemekler yemiş ,o ilk günlerin temposunda olmasa da yeni yerlere gitmişim . Sıkıcı şeylerde olmuş tabi ama onları azıcık ucundan yazmışım buraya .(Amaç güzel şeyleri hatırlamak zaten )

O üzerimdeki ölü toprağı atmama yardımcı olan ve beni mutlu eden yerlerden biri oldu burası .Umarım bundan sonra da böyle devam eder. Bir sürü yeniyi ,mutluluğu dostlarımla paylaşırım burada ...


Nice güzel günlere ...

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Kayda değer bişi yok..

Yazlıktan döndüğümden beri ne İstanbul’un rüzgarı ne de benim boynum bir türlü geçmek bilmedi. Hata bende tabi gazete okurken tacizde bulunan sivrisineği kafa atarak uzaklaştırabileceğimi sandım .Bırak geçsin gitsin di mi . Tam bir ay oldu eski robot halim geçti ama yinede bir sızı ile uyanıyorum sabahları .Normalde bu sıcak havada kurtarıcımız olan rüzgara bayılmama rağmen bu sebebten dolayı tırsarak dolanıyorum ortalıklarda ..

İncik boncuk işlerine yeniden başladım .Tabi sadece üç beş tane daha takacak alternatif fazla olsun diye. Evdekiler yetmezmiş gibi ,kankiden de aldım koca bir torba dolusunu,Cumartesi gittiğimiz Eminönü aparat alışverişi ile eritebileceğimi sandım . Ama yok nafile.Zaten burada
beğendiğim modeller için eldeki boncuklar yetersiz kalıyor kombinler istediğim gibi olmuyor.Yenilerini eski stoklara eklememek için kendimi zor tutuyorum .

Bekliyorum.Başka şeyleri demek isterdim ama Gojane’den kanki ile birlikte sipariş ettiğimiz ayakkabıları .Gerçi ayakkabılar kadınların hayatında her zaman ayrı bir kategoriye dahil olduklarından önemli bir bekleyiş kabul edebiliriz di mi ? Bakalım kalite bakımından nasıl çıkacaklar ?


Birazda müzik. Canlı izleyip adamım listesine koyduğum Kurt Elling konserde de bahsettiği Coltrane ve Hartman şarkılarını söylediği albümü çıkartmış bu arada. Bir yeni albüm haberi diğer adamım olan Harry Connick Jr.’dan. Eylül sonunda "Your Songs" adlı yeni albümü çıkacak. Your Songs’ta 2004 yılında çıkardığı benimde severek dinlediğim "Only You" mantığında big band orkestra eşliğinde olacakmış .




20 Ağustos 2009 Perşembe

Yine Müzik-2

Haftasonu keşfinden geriye kalanlar her ikisi de Cazın en önemli merkezlerinden Montreal'den.
Bu seneki günlük konser sayısı bizim festivalin toplamına eşit olan 30.yıl programı benim iç geçirmeme sebeb olmuştu .Sanırım Montreal'de her sokaktan bir cazcı fışkırıyor.
Böyle güzel seslerin canlı performanslarını dinlemek ne keyifli olurdu ....

18 Ağustos 2009 Salı

Yine Müzik..

Pazar akşamı nette dolanırken tabiki benim için yeni müzisyenler keşfedeceğim bir linki yakaladım .Oradanda bu iki albümü .Bu arada farkettimde bu aralar nedense hep kadın vokalleri dinlemek istiyor canım ..

(3.albümüymüş diğer albümlerde Blues tınısı daha fazla ama onlarda güzel )



(Malum sevdiğim şarkıların farklı coverlarını dinlemeyi seviyorum Caravan'a tık !! )
Devamı gelecekk.....

12 Ağustos 2009 Çarşamba

The 500 Greatest Movies of All Time



Seyrettiğiniz filmlerin isimlerini bir yere yazar mısınız? Ben her sene mutlaka o yılki ajandama yazarım numaralandırarak .Yılın sonundada bu sene kaç film izlemişime bakarım. Hatta yıl başlarında hedef koyarım bu yıl şu kadar film seyredeceğim diye. Bu seneki tempom iyi gidiyor hedef tutacak sanki ..
Bu hedef maddesi hani şu "Ölmeden Önce Seyretmeniz Gereken 1001 film" adlı kitap varya o çıktığı sene gaza gelinerek yıllık eğlencelik listesine eklenmiştir tarafımdan .Napıyım böyle şeylerle uğraşmayı seviyorum :))
O 1001'lik listeyi bitirmeye çalışmak adına oldukça yavaş adımlarla giderken, Empire'ın geçen sene yayınladığı bu listeyi buldum, tutuk boynumla internette dolanırken . Başladım saymaya seyrettiklerimi. Sonuç bu listede de istediğim boyutta çıkmadı.Çocukken seyrettiğim ama çok detay hatırlamadığım klasikleri saymadım . Listenin ancak üçte birini izlemişim :((
Neyse elimdekileri bitirince bu listeyi baz alıp devam edeceğim film keyfine. Seyredecek ne kadar çok film varya ...
Acaba ben kaçını izlemişim diye merak edenler buraya bir tıkkk !

10 Ağustos 2009 Pazartesi

U2 gecesi!!

Benim bu gece malum radyonun düzenlediği yarışmada o kadar kasmama rağmen(O kadar ki gecenin onbirinde arayıp niye bugunun 2. sorusunu sormadınıza kadar gitti :)) ) kazanamayıp Zagreb'te olamamam U2'yu dinlememe engel olamaz di imi ?

Evet ekranda eskilerden U2 2001 Elevation Tour Boston konseri yanında da Talay'dan Kuntra..

Talay Şarap'ın tavsiyesine uydum. Şaraplarını tatlı ile birlikte tüketiyorum .Bono'yu dinlemekten alã tatlımı olur canım ..

2 Ağustos 2009 Pazar

Diskomatik Katibim

Haftasonu gazeteyi okurken bir albüm haberi yüzümde bir tebessümün kaplamasını sağladı. Öyle hafife alınacak bir haber değil zira ben bu albümü dinlemek için elimde koşuştururken kan bile döküp tam kaşımın üzerine kalıcı bir hatıra kondurmuşum yaklaşık 30 yıl önce :))


Osman İşmen Orkestrası'nın 1978 yılında adeta bir devrim gibi bildiğimiz bütün fasıl klasiklerimizi farklı bir tarzda yorumladığı Diskomatik Katibim albümü digital ortama aktarılıp cd olarak piyasalara çıkmış .Büyürken izlediğimiz bütün Türk filmlerinde bu albümün yorumları kullanıldığından dinlendiğinizde hemen hatırlıyacaksınız .


Ben halen üzerinde benden izler olan, o derinden gelen çıtırtılı plak versiyonundan dinlemeyi tercih ederim ama arşivlerine katmak isteyenler kaçırmasınlar .Mutlaka özellikle bizim kuşakta olanların anıları canlanacaktır keyif içinde dinlerken ..

30 Temmuz 2009 Perşembe

Food Network


Havaların sıcak olmasından,tatil dönüşü verilen daha önceki onca emeği çöpe atmamak için tekrardan yeme içme olayına dikkat etmeye başladım ama bu o güzelim yemeklere bakmama engel değil di mi? Tabi aç karnına bakmamak şartıyla. O zaman rota biraz şaşabiliyor :))

İşte favori yemek bloglarım haricinde severek takip ettiğim bir site .Daha doğrusu bir yemek ağı .Çeşitliliği bakımından oldukça doyurucu ..


27 Temmuz 2009 Pazartesi

Ayvalıktan ..

Kütüphanesine Ayvalıktan birşeyler eklemek isteyenlere ,
Gitmeden önce biraz ön hazırlık yapıyım diyorsanız Ahmet Yorulmaz'ın Ayvalık'ı Gezerken kitabı yararlı bir kaynak olacak.

Bu da tatil sonrası o güzel yemekleri mutfağında denemek isteyenler için .Bay Nihat,Güler Pastanesi ve daha bir sürü klasikleşmiş Ayvalık tarifleri Erkan Acurol'un Kynodia Ayvalık Mutfağındada .

Bu kitabı aldıktan sonra bir iki Ayvalık Yemekleri adında çıkan kitaba baktım bence en başarılısı bu ..

24 Temmuz 2009 Cuma

Bir Bozcaada Günü

Ada olayına her zaman bayılmışımdır .Bozcaada’ya da senelerdir bir türlü planları oturtup gideyemeşimden ayrı bir merağım ilgim vardı. Her sene kankiyle bu sene artık gidelim diye konuşulur durur ama bir türlü gerçekleşemezdi .Kısmet bu seneyeymiş

Gerçi bu seneki konsept benim kafamda belirlediğimden tamamen farklıydı. Zira yaş ortalaması oldukça genç olan !! tontiş site sakinlerimiz ile birlikte aile saadeti içinde küçük bir otobüsle o durak senin bu durak benim 3,5 saatte günübirlik bir tur ile gittik Bozcaadaya

Ama nasıl bir tur, yoğunlaştırlmış Bozcaada turu. Kahvaltı eşliğinde Bozcaada feribotunu bekleyerek başlayan turumuz ,benimde ilk defa tattığım adanın meşhur domates reçelinin yapıldığı yerel bir fabrikadan kekiklerle kaplı yollardan geçerek Ayazma koyuna,oradan Rüzgar santraline,sonrada neredeyse bütün şaraplarını tattığımız ve birkaç çeşitte evde keyif için aldığımız Talay Şarap fabrikasını ve eski rum evlerinin bulunduğu sokakları gezmekle bitti.

Gezinin tontiş teyze ve amcalarının kanımca pekte anlatım yeteneği olmayan tur rehberini büyük bir ciddiyeyle dinlemelerini izlemek ayrı bir keyifliydi. Helede alışverişler sırasında beni görevli ilan edip özellikle benim seçim ve önerimle alışveriş yapmaları .Umarım şaraplardan memnun kalırlar :))



Günün sonunda açıkcası kafamda hayal ettiğim gibi geçiremedim Bozcaadada ama bunun en büyük sebebi bence tura bağlı olmaktan ve turun yemek için seçtiği yanlış seçimlerden kaynaklandı. Ama yinede hoş sohbetlerin yapıldığı sevimli bir geziydi.Bağbozumu zamanında arkadaşlarla haftasonu geçirebilecek mekanları gözüme kestirdim bir dahaki sefer için .Bir sonraki kesin daha keyifli olacak .

23 Temmuz 2009 Perşembe

Cundam Benim..

Bendeki Cunda Adası sevdası bizimkilerin beş yıl önce oy birliği ile Altınovadaki yazlığı almamızla başlar. Altınova sahil kasabası diğer popüler tatil beldelerine göre durağan ama sakin şekilde kafa dinleyip tatil yapmak için biçilmiş kaftandır.

Ayvalığın her köşesinden gurme lezzetler fışkırır. Eski rum evlerinin( özelliklede Çamlık bölgesindeki ) herbiri hayalller kurdurur .Ama Cunda Adasının yeri çok başkadır benim için. Oraya her sene gidişimde ayrı bir mutlu olurum .Aynı rotada dolansamda ilk defa görmüşüm gibi gelir . Ve Aynı tatları tatsamda benim için her zaman bir öncekinden daha lezzetli ..

İşte benim her seneki fiks Cunda keyiflerim ..

Bay Nihatta yemek yemek ;Yazlığa yerleştiğimiz ilk sene internetten keşfetmiştim ben bu nefis restoranı.Ondan sonra yıllar geçtikte bir sürü Gurme yazısında göründü . Hangisini seçeğinizi bilemiyeceğiniz mezeleriyle ünlendikçe ünlendi .

Şimdiye kadar bir iki kadeh eşliğinde mezelerden başka birşey yiyemedim ben.Zaten ana yemek olarak balığada gerek yok bence .Mezelerin hepsi birbirinden lezzetli. Her seferinde meze dolabının önünde seçim yaparken dakikalar harcıyorum .

Cundada yemek deyince tek geçerim .

Taksiyarhis Kilisesinin önünden geçmek , Restorasyon işlemi bu senede bitmemiş . Her sene girişinde kapıda resimimi çektirmek bir gelenek oldu benim için. 2009 pozumuda verdim :))

Taş Kahvede Türk kahvesi sakızlı lokmalar eşliğinde denizin dibinde oturmak

Değirmene (Necdet Kent Kütüphanesi) çıkmak ,2007 yılında Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore edilen bu eski Şapel Adanın panaromik manzarasını seyretmek için birebir .Genelde akşam üzeri gittiğimizden bir türlü içini gezemedim ama sadece manzarası için bile dik arnavut kaldırımları üşenmeden çıkılmalı


Ve tabi Eski Rum evleri arasında dolanmak fotoğraf tutkunları Cunda sadece sahil şeridinden ibaret değil dar ve dik sokaklar sizi bekliyor .Her sene bir yenisi kendini butik otel olarak yeniliyor bu arada ..

Buda Değirmenden panaromik bir görünüm .