Hani bazen alışverişteyken ya da yeni bir yere gezmeye gittiğinizde almaya karar verdiğiniz şeyden birden basiretiniz bağlanır ve almaktan vazgeçersiniz .Sonra zaman geçincede niye almadım diye dövünürsünüz ama artık iş işten geçmiştir. Benim en son Brüksel’e gittiğimde bu başıma geldi. Kente ilk girdiğimizde girdiğimiz onlarca kitapçılarda bu illüstrasyonları görmüş akşam dönüşte uğrar ,kitabını alamasam bile bir kartpostalını alırım demiştim. Tabi dönüşte zaman kalmayınca benim planlar altüst oldu. Hadi almadın adamın ismini yazsana bir köşeye onuda yapmadım .Öyle kaldı yani .Taki dün geceye kadar.
Dün gece yine uykum kaçtı başladım internette gezinmeye .Maillerime baktım ,birkaç yazı okudum yok uykum gelmiyor. En son göz yorma takdiğim olan Pacman oynamak için Facebook’u açtığımda (Evet Sadece bunun için kullanıyorum Facebook :)) tanıyor olabileceğiniz kişiler köşesinde üniversiteden uzun süredir görüşmediğim bir arkadaşımın ismine rastladım ordanda çalışmalarının olduğu sitesine ve tataaaa işte orada karşımda Arthur de Pins. Onunda çalışmaları olduğundan beğendiği sanatçıların linklerinde yer vermiş Arthur de Pins'e .Bazen uzun zaman aradığın şeyler internette insanın karşına böyle pat diye çıkıveriyor işte.
Gerçi biraz muzur illüstrasyon serileri de var ama Péchés Mignons serisindeki hatunlar çok şeker :)) .Acaba ingilizce olarak basımları var mıdır ?.Bu ana kadar bulduklarım malesef fransızca...
2 yorum:
cok sirin mis cidden... keske alsamisin bi poster fln..
Ya işte dimi..
Yorum Gönder